Emekli İşçi, Kaybolup Gitmesin Diye Topladığı Eski Kitapları Okuyor ve Okurlara Sunuyor

Posted by

Konya’da çocukluğundan bu yana tutkuyla bağlı olduğu kitaplar hayatının hep baş köşesinde yer alan emekli işçi, kaybolup gitmesin diye topladığı eski kitapları hem okuyor, hem de okurlara sunuyor.

Küçükken bir demirci ustasının verdiği kitapla hayatı değişen Mustafa Bıyık, 68 yıllık yaşamında kitaplardan hiç kopmadı.

Yoksullukla geçen çocukluk yıllarında çevresinden ve kütüphanelerden ödünç aldığı kitapları okuyan Bıyık, çalışmaya başladıktan sonra da maaşının bir kısmını hep kitaplara harcadı.

Eski kitaplara büyük kıymet veren Bıyık, yıllarca terk edilmiş evlerde, bodrumlarda, çatı aralarında kalan kitapları bulup yeniden gün yüzüne çıkardı. Binlerce kitap biriktiren Bıyık, kaynaklarından başkaları da faydalanabilsin diye emekli olduktan sonra sahaf dükkanı açtı.

Evi de dahil olmak üzere 5 depoda sayısını bilmediği kadar kitabı olan Bıyık, biriktirdiği tüm kitapları, tutkusunu aşıladığı oğluyla da paylaştı.

Gününün tamamını kitaplarla geçiren Bıyık, çöpe atılmaktan ya da yakılmaktan binlerce kitap kurtarmanın, bulduğu kaynakları ihtiyacı olanlarla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyor.

Ömrü boyunca kitaptan hiç kopmadı

Bıyık, AA muhabirine, çocukluğunu, kendi kitapları olacağı günlere özlem duyarak geçirdiğini söyledi.

Kitap okumanın sakıncalı görüldüğü bir dönemde çocukluk yaşadığını anlatan Bıyık, şunları kaydetti:

“Ailemiz, bize sıkıntı vereceğini ya da ahlakımızı bozacağını düşünerek okutmazdı. Bulduklarında yırtarlardı. Herkes yattıktan sonra küçük gece lambasının altında durur okurdum. İlkokuldan bu yana bende kitap hastalığı var. O zaman çok yokluğunu çekerdik. Kitapsız duramıyorduk. Kütüphaneye üyeydik. Paramız, harçlığımız yoktu. Çizgi romanlar bizim okuma tutkumuzu daha da artırdı. Ömrüm boyunca kitaptan hiç kopmadım.”

“Benim birikimim kitaptır, para değil”

Bıyık, kitapsız bir hayatı düşünemediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Biraz doyumsuzumdur. Sürekli kitap alıyorum. Geziyorum veya kapıcılar çağırıyor gidiyorum, bakıp içinden seçiyorum. Emekli aylığımla bisikletle kitap toplayarak depolarca kitap sahibi oldum. Hurdacıları, pazarları geziyorum. Bit pazarlarını çok gezdim ama şimdi artık yok. Kapıcılar çağırıyor, bodrumlarda, çatı aralarında kalan kitapları alıyorum. Mesela adam ölüyor, eşi çağırıyor ‘Bu kitapları götürün’ diyor.”

Hayatını, kaybolup gitmeye ya da yok olmaya yüz tutmuş kitaplara yeniden hak ettiği değeri kazandırmaya adadığına dikkati çeken Bıyık, “Benim birikimim kitaptır, para değil. Ben altın dolar biriktirmedim. Kitap biriktirdim. Benim aylığım kitaba gider. Nasıl insanlar bazı şeylere çok önem verirse ben de en çok kitaplara önem verdim. Bodrumlara da girmeme, tozlu çatı aralarına da çıkmama neden olan benim bu kitap sevgimdir. Bu benim hastalığım. Tozun, toprağın içinden çıkardığım kitapları, rutubetini alıp yeniden gün yüzüne çıkararak insanlara kazandırdım. Şu anda bu kitapların çoğunun baskısı yok.” sözlerine yer verdi.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir